Neden ODDA75 ?

Geleneksel Zanaatkarlık

Odda 75, temel ilham kaynağı olan Osmanlı mücevherlerinden yola çıkarak yarattığı dünyasında bu kadim kültürün kuyumculuk geleneklerini sürdürmeyi misyon ediniyor. Kapalıçarşı’daki atölyelerde son derece titiz bir çalışmalar bütünüyle hayat bulan mücevherler, arzu edilen kaliteye ulaşabilmek adına pek çok farklı aşamadan geçiyor. Özenle seçilen, yüksek kalite Swarovski taşlar, usta ellerle bir araya getiriliyor. Pırlanta ürünlerde ise karat ağırlığı ve taş berraklığı konusunda sıkı bir eleme sürecinden geçiliyor.

Avrupa mücevherlerini Osmanlı mücevherlerinden ayıran en önemli özellik, taşın biçimi değiştirilmeden, metali var olan taşa göre şekillendirerek üretim yapılmasıdır. Odda 75 atölyelerinde bu esas göz önünde bulundurularak gerçekleştirilen 0.5 mikron kaplama tekniği, hazırlanan parçaya göre 925 ayar gümüş veya bronz üzerine 18 ayar altınla çalışılıyor. Bu teknikte, insan sağlığını korumak adına nikel kaplamaya yer verilmiyor. Koleksiyonda yer alan seçili modeller ise saf altınla hayat buluyor ve sınırlı sayıda üretiliyor.

Osmanlı kültüründe 17. yüzyıldan itibaren yaygınlaşan ve geleneksel mücevherciliğin bir parçasına dönüşen mine sanatının, Odda 75 ürünlerindeki zanaat zenginliğinin öne çıkan detaylarından olduğunu söylemek mümkün. Yine birden fazla aşamadan oluşan ince bir işçilik çalışması gerektiren mine, farklı tekniklerle işlenerek koleksiyonu renklendiriyor.

Özel bir kapama tekniği gerektirebilecek kolye, küpe ve bileziklerde ise kullanım kolaylığı açısından kilidin hassasiyeti ile aynı zamanda sağlamlığına büyük önem veriliyor. Kıymetli materyalleri bir arada tutan bir tasarımda kilidin hayati bir görev üstlendiği düşüncesiyle, her bir parçada bu detay üzerinde de titizlikle çalışılıyor.